29 Eylül 2009 Salı

hoşbuldum

uzun süredir aklımdaydı, "benim de bir blog um olsa, düşündüklerimi, hissettiklerimi paylaşsam" diyordum. Duygu ve düşüncelerini çoğu zaman karşısındakilerine doğru ve tam olarak aktaramadığını düşünen benim için iyi bir fırsatmıydı bu. Veya, bu bana kendimi daha iyi hissettirecekmiydi. Neden olmasın, deneyelim bakalım. Ve sonunda, bunun ilk adımını 28 Eylül Pazartesi günü, iş yerimde, maillerimi okuyup, cevaplarını gönderdikten, onlarca müşteriyle konuşup taleplerini karşıladıktan ve bir bardak demli çayı alıp, koltuğa sırtımı güzelce yaslanıp, Düş Sokağı Sakinleri'nden Sevdan Bir Ateş'i dinledikten sonra attım. Adımı attım ama sık sık boyumdan büyük bir işe kalkıştığım hissine de kapılmaktan kendimi alıkoyamadım. Nasıl olacaktı, paylaştıklarım saçma gelecekmiydi okurlarıma. Asıl önemlisi, okurlarım olacak mıydı? Sonra dedim kendi kendime, varsın olmasın. ne çıkar? Ayşe Arman'ın kitabına verdiği isim gibi "Kimse okumazsa ben okurdum:))"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder