19 Mart 2010 Cuma

çok eskiden rastlaşacaktık...

Evet, Vesikalı Yarim'in beni çok ama çok etkileyen repliklerinden biridir; "çok eskiden rastlaşacaktık"

Biri çıkar, bi sever, bi seversin
Hissedersin o güzelliği
Arada oluşmuştur bile bir duygu alışverişi
Yakalanmıştır, yakalamak için herkesin can attığı frekans
Heyecanla beklenen telefonlar, uzun ve hoş sohbetler,
Farkında olmadan yüzüne yerleşen mutluluk ifadesi,
Onu görmek için can atan ve bastıramadığın hisler..
Kalp çarpıntısı, heyecan..
Peki sonra...

Ya zaman yanlıştır, ya mekan yanlıştır
Ya da şartlar
Geri çekilmek zorunda kalırsın
İstemeye istemeye...

Arkadaşım Badem Ağacı


bazen bir koku,
bazen bir şarkı,
bazen bir film,
bazen bir şiir...
getiriverir insanın aklına yaşanmışları,yaşanamamışları, pişmanlıkları, sevinçleri ..
böyledir bizim "Arkadaşım Badem Ağacı"yla dostluğumuz da..
o bana; iç kıpırtısını, heyecanı, tutkuyu, özlemi, yaşanamamışlığı hatırlatır...

Sen ağaçların aptalı,
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar
Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış
Açarsın çiçeklerini
Ben se hayra yorarım gördüğüm düşü
Bir güler yüz, bir tatlı söz
Açarım yüreğimi hemen...

Yüreğime öğretmeye çalışıyorum;
Kapat kapılarını, açma kimseye
Ne tatlı söze, ne güler yüze..
Yoruldun artık
Yüreğine öyle biri girsin ki hiç çıkmasın
Ebediyen orada seninle kalsın
Ziyaretçin değil, refakatçin olsun..

15 Mart 2010 Pazartesi

bir dahaki sefere


Yapmayı çok istediğimiz bir şeyi ortaya çıkan aksilikler nedeniyle erteleriz, bir dahaki sefere deriz. Peki ya bir dahaki sefer yoksa!!!

"Dünyanın Orta Yerinde Aşk İçin Ağlıyorum". Dün akşam izlediğim bu filmde, bir dahaki seferi yoktu Aki'nin. Sevdiği adamla, gitmeyi çok istediği Avustralya'ya gidebilmek için bir dahaki seferi yoktu.

Gerçekten istediğimiz hiçbirşeyi bir dahaki sefere bırakmayalım. O bir dahaki sefer hiç olmayabilir...