7 Ekim 2009 Çarşamba

missed call

İçinden çıkarıp atmaya çalıştığın,
Sesini duymaya, yüzünü görmeye hasret kaldığın adamın adı belirir telefon ekranında
onun adı, bir zamanlar aradığında kalbini durduracak kadar mutlu eden adamın adı yanar söner, yanar söner...
bakarsın, bakarsın, bakarsın...

içinden telefonu açıp, onu ne çok özlediğini,
boynuna sarılmak, ellerini tutmak, gözlerine bakmak için can attığını söylemek istersin
ama bilirsin, açarsan telefonu, duyarsan sesini,
canın daha çok acıyacak, daha çok acıtacak
açmazsın telefonu ve belirir ekranda "1 missed call"...

buna rağmen, umutlanırsın,
tekrar aramasını beklersin,
tekrar arasa bütün cesaretini toplayıp açacağını geçirirsin içinden...

4 yorum:

  1. ne güzel ifade etmişsin. yüreğine sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Belki tersi olacaktır, nereden biliyorsun ki?
    Bence ilk aramada aç..
    Kalbinin sesini dinle..
    Bu şekilde yanlış..

    YanıtlaSil
  3. Zeugma haklı, aç sen aç... İnsanın hayatında "belki" ler, "keşke" ler olmasından daha kötü birşey yok emin ol...

    YanıtlaSil
  4. Zaman herşeyin ilacı değil mi?

    YanıtlaSil